Turkish reading practice: A day at the park
Are you learning Turkish and looking for a fun way to practice your reading comprehension? Look no further! Today’s post features a short and engaging story about a delightful family outing to the park. This beginner-friendly passage uses basic vocabulary and sentence structures, making it perfect for those who are still building their Turkish language skills.
Parkta bir Pazar Sabahı
Güneş parıldıyor. Gökyüzü masmavi. Hafta sonu geldi ya! Ailecek parka gitmeye karar verdik. Parkta insanlar var ama çok kalabalık değil. Çocuklar oyun alanlarında oynuyor. Köpeklerini gezdiren insanlar var. Yaşlı amcalar banklarda oturup sohbet ediyor. Biz de bir ağacın altına serdiğimiz örtünün üzerine oturduk. Annemin yaptığı sandviçleri yedik. Sonra çocuklar kaydıraktan kaydı, salıncağa bindi. Ben de kitap okudum. Hava çok güzeldi. Kuşlar ötüyor, insanlar gülüyorlardı. Parkta olmak çok keyifliydi.
A Sunday Morning at the Park
The sun is shining. The sky is bright blue. It’s the weekend! We decided to go to the park with the family. There are people in the park, but it’s not too crowded. Children are playing in the playgrounds. There are people walking their dogs. Old men are sitting on benches and chatting. We sat under a tree on a blanket we spread out. We ate the sandwiches my mom made. Then the children went down the slide and rode the swings. I read a book. The weather was beautiful. Birds were singing, and people were laughing. It was very enjoyable to be in the park.
Kelime Anlamları (Vocabulary):
- güneş (guneş) – sun
- parıldamak (parıldamak) – to shine
- gökyüzü (gökyüzü) – sky
- masmavi (masmavi) – bright blue
- hafta sonu (hafta sonu) – weekend
- ailecek (ailecek) – with the family
- karar vermek (karar vermek) – to decide
- park (park) – park
- kalabalık (kalabalık) – crowded
- oyun alanı (oyun alanı) – playground
- gezdirmek (gezdirmek) – to walk (a dog)
- yaşlı (yaşlı) – old
- amca (amca) – uncle (informal)
- banka (banka) – bench
- oturmak (oturmak) – to sit
- örtü (örtü) – blanket
- sermek (sermek) – to spread (a blanket)
- sandviç (sandviç) – sandwich
- yapmak (yapmak) – to make
- yemek (yemek) – to eat
- kaydırak (kaydırak) – slide
- kaymak (kaymak) – to slide
- salıncak (salıncak) – swing
- binmek (binmek) – to get on (a swing)
- kitap (kitap) – book
- okumak (okumak) – to read
- hava (hava) – weather
- güzel (güzel) – nice
- kuş (kuş) – bird
- ötmek (ötmek) – to sing (bird)
- gülmek (gülmek) – to laugh
- keyifli (keyifli) – enjoyable
Sorular (Questions):
- Nerededirler? (Where are they?)
- Hava nasıl? (How is the weather?)
- Parkta kimler var? (Who are in the park?)
- Ne yediler? (What did they eat?)
- Parkta olmak nasıl? (How is it to be in the park?)